Her Melek Korkunçtur-Bir Kitap Okundu

Merhaba blogcum;

Uzun zamandır kitap yazısı yazmamışım.

Tabi sen sandın ki beceremediğimi anlayıp vazgeçtim ben o işten.

Hayır blogcum hayııır öyle değildi :D

Çok özletmeden geri döneyim dedim şu kitapla ilgili heyecanımı yitirmeye başlamışken belki bu sayede yeniden kazanırdım.Olamaz mıydı? Gayet de mümkündü hani :)

Kitabımız bir otobiyografik roman.

Susanna Tamaro yazarımız.

Ailesini,kendini, yaşamını anlatıyor ama akıcı bir dili var.

Bundan önce yazarın hiç bir eserini okumamıştım artık okumayı planlıyorum.

Otobiyografiye karşı ön yargım azaldı insan kendini güzel güzel anlatabiliyormuş demek.

Tamaro'nun ailesi biraz sorunlu, anne babasından çok sevgi gördüğü söylenemez.

Anlatım tarzını gerçekten çok beğendim.Kendisinden 3 yaş büyük kardeşi ve kendisi için evin ortasında sahibi belirsiz bavul gibiydik benzetmesi yapılmıştı bir yerde ya da bunun gibi bir şeydi çok hoşuma gitmişti.

Yazarımızın bir çok erkek arkadaşı olan(farklı zamanlarda^.^) annesiyle,evi terk eden babasıyla ve sadist erkek kardeşiyle yaşantısına göz atmak isterseniz bu kitabı edinin derim.

Dahası bir yazarın iç dünyasına göz atmaktı amacım,ben sevdim.

Bir kaç altı çiziliyi paylaşayııım :)

"Yazmayı asla bir oyalanma,bir meslek, başka pek çok şeyden biri olarak kabul etmediğim gibi güzel yazabilmeyi,arı ve düzgün bir kullanmayı,gerçek yazının ilk adımları olarak hiç düşünmedim. "

"Neden ağlıyorsun?
Neden kendini yere atıyorsun?
Neden soluksuz kalıyorsun?
Neden,neden,neden?
Çünkü içimde bir düşmanla,sisle,geceyle,yolumu yitirme duygusuyla yaşıyorum.Çünkü ızdırabı görüyorum ve hiç bir şey yapamıyorum.Çünkü eksikliği,boşluğu, başarısızlığı görüyorum ve anlam veremiyorum.Çünkü yalnızım,kimse beni dinlemiyor,kimse elimden tutmuyor.Çünkü içimde bir yerlerde bir uyum ve engin bir ışık olduğunu seziyorum ama bu ışıktan ve bu uyumdan denize açılan bir gemi gibi uzaklaşıyorum;başlangıçta her soluğun anlamı olan şey,zamanla uzak bir deniz fenerinin yanıp sönmesi halini aldı.Ağlıyorum;çünkü beni bekleyen boşluktan,karanlıktan ve yalnızlıktan korkuyorum."


"Bu dünyanın beğendiği ve kabul ettiği pırıltı senden binlerce fersah uzaktadır.Hep susacaksın ve ağzını açarsan bu mutfakta yanlış zamanda,yanlış söz söylemek üzere olacaktır.Daima paralel bir düşünceye gömülü olduğundan,dış dünyanın senden ne beklediğini farketmeyecceksin.Böylece her gün daha hantal,daha beceriksiz,daha ürkek olacaksın ve çevrenin seni budalanın teki olarak gördüğünden kesinlikle emin olacaksın.Gerçeğin pürüzlü çıplaklığını göreceksin ve kısa sürede kimsenin bu görüşten hoşlanmadığını anlayacaksın.Buna bağlı olarak,sen de hoşlanılmayan kişi haline geleceksin.İşte o zaman kendi içine kıvrılacak,büzülecek ve yok olmayı deneyeceksin."

"Ansızın balkondan atlayan çocukları çok iyi anlıyorum."

" Bir keresinde "Sana baktığımda bile korkardım" dedi "Ulaşılmaz bir dünyaya diktiğin bakışlarınla mutlak bir sessizlik ve devinimsizlik halindeydin."
Acaba nereye uzanıyordu o bakışlarım?
 "
"Dünya anlam yoksunluğundan kıvranırken, bataklığın pis suyunda boğulmadan ilerlemenin tek bir yolu vardı.
Düzen yolu."

"Evrenin sıradışı ihtişamına girmek beni çevremdeki insanların dünyasının anlaşılmazlığından kurtardı."

"Derin duygunun incelenmesiyle duygusallığı birbirine karıştırmak bir başka insani ve kültürel cahillik işaretlerinden biridir."

"İnsanoğlu,ilişkinin hayal bile edilemeyecek kadar yüksek biçimini ancak arkadaşlıkta bulabilir."

"O günlerde,o aylarda,o yıllarda gaz kaçağını fark etmek için madene indirilen ve grizuyla yavaş yavaş zehirlenip ölen kanaryalar gibi bedenim de şerrin korkunç enerjisini emmeye başlamıştı."

"Hile ve sahtekarlık sezdiğim ilişkileri hayatıma ne kabul ettim ne de sürmelerine izin verdim.Tabii ki bu işimi kolaylaştırmadı;çünkü insan ilişkilerinin,en azından vicdanın ışığında yürütülmeyenlerin büyük bölümünün temelinde az ya da çok görünür biçimde hile ve sahtekarlık bulunur."

"İnsanların o kor halindeki çekirdeğine  ulaşmayı engelleyen mat kabuğu,perdeyi görüyor ama bunu nasıl kaldıracağını bilemiyordu."

"İnsanlığa ancak temel veri olarak huzursuzluk kabullenildiğinde gerçekten girilmiş olur."


Ben bir çırpıda okudum.

Bu yüzden tavsiye ederim.

Eğer okursanız umarım beğenirsiniz.

Sevgilerimlee...
:)