Zaten, bir cümle yazmak aynı zamanda beste yapmak değil midir?


Merhaba blogcum; 

Bugün öncesinde de okumak istediğimden bahsettiğim bir yazarın kitabıyla geldim. Hasan Ali Toptaş.

Bazen güzel tesadüfler beni öylece buluverir. Bu kitabı da kütüphaneden ödünç aldım. Raflarda pek çok Hasan Ali Toptaş kitabı vardı. Bundan önce Bin Hüzünlü Haz kitabını almış okuyamadan teslim etmiştim. Her ne kadar aşina olduğum kitap o kitap olsa da ona elim gitmedi. Sonrasında başka bir kitabı tamam budur bununla başlayayım diye aldım ama gönlüm ona da çok ikna olmamıştı.Sonra rafın az ötesinde bu kitap gözüme takıldı. Hemen çektim çıkardım. Arkasına hafif göz atmamla beraber kararımı vermiştim. Bu kitapla başlayacaktım.
Kitap arka kapakta da bahsettiği üzere denemelerden oluşuyor. 

Sanki oturmuşsunuz bir yazarla konuşuyorsunuz. Katı, ciddi yazılar hayal etmeyin hemen aksine
iyi bir okuyucuyla tanıdık,sıcak bir sohbet.

O kadar çok öneriyle dolu ki. Arkadaşlarıyla sohbetlerini anlatıyor, kitaplara aldığı notlardan bahsediyor, altını çizdiği kimi cümleleri bizimle paylaşıyor yazar.

Kendisinin ilk kez bir yazarla tanışma hikayesini bizimle paylaşıyor.O heyecanı hissettiriyor size sanki hikayesini utana sıkıla sevdiğiniz yazarın önüne koyan siz oluyorsunuz.Yazın hayatının başlangıcından gelişim safhalarına sürüklüyor bizi. Okuduğu etkilendiği yazarların kitaplarını kimi zaman övüyor kimi zaman katılmadığı kısımlarını belirtiyor. Önceden etkilenmiş olup şimdi etkilenmediği öykülerden bahsediyor. Kendinin en beğendiği hikayeleri bizimle paylaşıyor ki bence bu çok çok kıymetli.

Dahası arka kapaktaki genç yazarlar için başucu kitabı ifadesini harfi harfine hak ediyor. İyi bir okuyucunun da başucu kitabı olacak nitelikte bir kitap bence;popüler olmayan,duyulmadık bir çok esere ışık tutuyor.

Hasan Ali Toptaş'la tanışmak için en doğru kitabı seçtiğimi düşünüyorum. Dost meclislerinden, değişik anılara beni etkileyen, sanki asırlardır tanıdığım bir dostun evine konuk olmuşum hissi. Ah kocaman cahilliğim delik bir kova dolmuyor ve doymuyor da. Ne az şey biliyorum ama ne çok şey öğrenebilirim dedirtti bana bu kitap.

Alıntılar:

"Bir çok hikâyeci,okurun zekâsına güvenemediğinden midir nedir,nedense hikâyesini yazarken sık sık açıklama yapmaktan kendini alamıyor."

"...Başka bir ifadeyle, zamana meydan okuya okuya yüzyılların gerisinden süzülerek ilk günkü tazelikleriyle bize ulaşan hikâyeler,içlerindeki her şeyi bir şeye dayandırıp bolca açıklamalarda bulunan hikâyeler değil,yapılarında karanlık noktalar barındıran hikâyelerdir. Söylemeye gerek bile yok,zaten,karanlık noktası olmayan bir hikâyenin ömrü,eğer son cümlesine kadar tahammül edilebilirse, ancak bir okumalıktır. "

"Sevgili çocuklar,hikâye dediğimiz şey kelime kusarak değil, kelime yutarak yazılır." 
-Heradatos'un dilinden

"Bir kitap ne ile başlar,ne ile biter;olsa olsa öyle görünür." Mallarme

"...çünkü korkusunun kaynağı gelecektedir ve gelecekten kurtulmuş bir insan için korkacak bir şey yoktur."

"Kısacası, hızın değere dönüştüğü bir dünyada,devasa bir hız topu halinde,korkunç bir gürültüyle hep birlikte yuvarlanıp duruyoruz.Hayatımızı hayal edilemeyecek kadar kolaylaştıran tuşların,butonların ve düğmelerin sayısı arttıkça,metrekareye düşen insan sıcaklığı da giderek azalıyor tabii ve artık insanoğlu öteki insanların varlığından uzaklaşıp sadece kendi hızıyla arkadaş oluyor. 

"Bitmiş bir dosyam var,nicedir onun virgülleriyle uğraşıyorum." Ferit Edgü- Do Sesi yayınlanmadan önce

"Hiç kuşkusuz,zamanı ne kadar hesaplı kullanırsam kullanayım,bir çok kitap kalacak öylece;asla okunamayacak.İşin kötüsü,okumam gerektiği halde okuyamadığım bazı kitapların adlarını ve yazarlarını bile öğrenemeyeceğim.Kör noktada kalacaklar çünkü, art arda yayımlanan binlerce kitabın arasında bir şekilde kaybolup gidecekler."


"Sonra,yayımlanan kitapların çokluğunu düşündüm ve kesinlikle hepsini okumak zorunda değilim ama bu durumda okumak istediğim bazı kitaplar bile ister istemez kalacak,dedim.

Sonra, hiç değilse bazıları kalmasın, ey hayat, bana kör noktamı aydınlatacak bol ışıklı dostlar ver, dedim."


"İçe dokunan,benzetmeye yaslanan,büyüleyen sözcükler karşısında bilinçli kimselerin duyduğu tiksinme günden güne artıyor." Yeni Roman-Robbe Grillet

"Ben romanlarımı satmak için değil,yaşamımda bir bütünlük elde etmek için yazıyorum." 
Michel Butor

"Nar kentinde bir incir buldum.Narı da inciri de, övmek isterim.Anam her kışın en karanlık noktasında ,eve girerken bir nar atardı yere,bütün gücüyle;parçalanıp iyice dağılsın diye.Evin beti bereketi niyetine... Ardından hızla süpürüp silerdi ortalığı.Bir iki gün sonra,narın patladığı yerden çok uzakta incecik bir çıtırtı duyduğum olurdu ayağımın altında.Ne kadar dağılmışsa nar taneleri,o kadar iyiydi.Topladıktan sonra söylerdim anneme, sevinsin diye." Bilge Karasu-Narla İncire Gazel

"Bana göre, bir metin okunurken kesinlikle yazar aradan çekilmelidir.
Yazılırken de okur aradan çekilmelidir tabii."

"Hiç bir şey hayat kadar şaşırtıcı olamaz,yazı hariç." Kitab'ül Zulmet-İbn-i Zerhani

"Yazı,yabanıl kılıyor insanı.Yaşam öncesi bir yabanıllığa ulaşıyorsunuz.Ve bu size her seferinde aşina geliyor; ormanların yabanıllığı bu, zaman kadar eski." Marguerite Duras

"Henüz yazılmamış bir kitapla baş başa olmak, insanlığın ilk uykusunda olmak gibidir."Marguerite Duras

"Nasıl bir uçurum kusursuzluğuna ulaşmışım ki düşecek yerim bile kalmamış." Michel Cioran

"Tüm kazanımlar birer kayıp, tüm kayıplar birer kazanımdır.Neden sürekli kararlı bir tutum,anlaşılır fikirler ve anlamlı sözcükler beklemir ki?" Michel Cioran

"Nerede tükettin ömrünü? Bir hareketin hatırası,bir tutkunun işareti,bir maceranın parıltısı,güzel ve firari bir cinnet -geçmişinde bunların hiçbiri yok; hiçbir sayıklama senin ismini taşımıyor,seni hiçbir zaaf onurlandırmıyor. İz bırakmadan kayıp gittin;senin rüyan neydi peki?" Çürümenin Kitabı-Cioran

"Zaten, bir cümle yazmak aynı zamanda beste yapmak değil midir?"

Ben çok beğendim. Bana yine çok şey katan bir kitap oldu.

Kör noktalarınızı aydınlatan dostlarınızın bol olması dileğiyle...

Kitapla kalın...


Yorumlar

  1. adam kelime işçisi, adam usta, adam üstad..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evvet tam olarak öyle gerçekten. Başka eserlerini de okuyacağım inşallah.
      Puslu Kıtalar Atlası'nı da okudum İhsan Oktay Anar önerin sayesinde,çok da beğendim.Tekrardan teşekkürler, tekrar tekrar teşekkürler :) :)

      Sil
  2. selamlar,
    sayfanızı yeni farkettim, bende beklerim..
    www.blogdakicin.blogspot.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim :)
      yakın zamanda geleceğim inşallah :)

      Sil
  3. Alıntılar çok güzel. Listeye ekliyorum hemen kitabı :))
    Ne var ne yok Şeyma, hayat nasıl gidiyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zeyneep ne zamandır aklımdasın blogta yokum bu ara pek. Ara sıra geliyorum öyle onda da link olur da gözüme çarparsa işte.

      Kitap çok çok güzel hala bende.Notlarımı da tamamlamadım kütüphaneye teslimi geciktirebildiğim kadar geciktireceğim sanırım öyle sevdim :))

      Ben de Allah'a şükür iyiyim gelicem bugün yarın sanaa bekle beniii :)))

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar