Garanti,Fiş,Hayat

Gittiğimiz yerde daha mutlu olacağımızı garanti eden hiç bir belge yoktur. Üstelik garanti belgelerinin bile bazen geçerliliği olmayabiliyor, düşünsene belgen var ama yok hata sen de, sen yapmışsın abi diyor satıcı size.Yok yeaa senin malın çürük baştan kusurlu desen de bir yanlış tüm garantileri götürebiliyor. Ama bak kaskoda böyle değil sanırım. Arabadaki şeyde, onda trink ödüyorlar sana sanki öyle bir izlenim oluşturdu o şey bende yanlışsa bilemeyeceğim, garanti veremem yani söylediklerime.

Alımlı satımlı işler değil benim bahsettiğim, laf ola beri gele, kulağı ters yönden gösterme methodlarım. Hayat.

Çabuk ol çabuk ol sıramızı kapacaklar. 

Bak hayat da sıralı belki önce önündekinin eşyaları geçecek böyle barkod okuyucu geçecek aldıklarının üstünden falan. Oh nasıl da güzel olacak sıra bize gelince öteki poşete tıkıştırmakla uğraşacak aldıklarını ahaaa diyelim ki karışıklık oldu adam benim aldığım şeyi kasiyerin hatasıyla attı poşetine. Ayıkla şimdi pirincin taşınıı. Sonra işte yanlış insan yanlış hayat bilmem ne teraneleri.Belki ben yanlışlıkla poşete atılmış biriydim abi olamaz mı bence gayet mantıklı. Bilinçsiz bir hırkızlıkla el konuldu bana da asıl sahibim fişine bakıp yokluğumu fark edene kadar kaderimde sürüm sürüm sürünmek vardı belki nereden bileceksin hı nereden?

Şöyle diyordu bak belki hayatını kabullenmemek hayal ettiği hayatın bir yerlerde olduğuna dair umudunu korumasını sağlıyordu. Ya da buna benzer bir şeyler. Hepimizde var.Mutsuz olduğumuz zaman kesin rüyadayım ben, nolur rüyada olayım diyoruzdur. Uzakta bir yerde de olsa bize makul gelen yaşantının bir yerlerde sürüyor olması hoşumuza gidiyor herhalde. 

Her insan bir evrendir diyen birileri de vardır muhtemelen kulağa oldukça mantıklı geliyor. İnsan içindeki dünyayla dışındaki birleştiriyor ve buuum. Kimisiyse bu durumdan memnun, bir şekilde ılımlı yaşamanın yolunu bulabilmiş.