Biz Ayrı Dünyaların İnsanlarıyız
Sevgili blogcum,
İnsanın derinleşmesi zaman alan bir şey. Bir yerlerde takılıp kalmayı bırakmak insanı güçlü hissettiriyor.
Geriye kalan elimizde biraz öğreti. Ben kimim, sorusu daha da anlam kazandı. Kimsenin tanımlamadığı kişi olmak. Her halükarda insan kendi olmaya mahkumdur. Biraz da aynalarda olgunluk görelim, bilgelik görelim değil mi ama?
Tüm bunları bir kenara bırakınca Allah seni seviyor. Şüphesiz ki mutlak adalet sahibi O'dur.
Bu esnada bazı hatalar yaptım. Hata olmayan bir hata değil. Gerçek büyük iki hata. Sonra pişman oldum. Dedim ki hayır ben bunu istemiyorum. Sonra aksi yönünde dua ettim. Allah'ım işinizi rast getirsin dedim. Yine de benim yaşadığımı yaşamadan ölmeyecek olmanız beni iyi hissettiriyor. Yalan söyleyecek değilim. Bazen de böyleyim işte, yapacak bir şey yok. Biraz manipülasyon ve çarpıp geçen bir şeyler.
Biz farklı dünyaların insanlarıyız Nalan, denildi bana. Nalan denilmedi tabi de Türk filmi efekti vermek istedim. Yine de hoş değil. Sormadan söyleyememek korkaklığı bana komik geliyor. Her şeyin cesuru lazım olan yerde bir korkak olmaktan öteye geçmiyorsa ne işimize yarar. Öyle şeyler. Güzel şeyler öğrendim. Fakat bu tamamen hikmete açlığımızdan.
Neyse kendini beğenmiş söylemleri geride bırakacak olursak olduğun gibi sevilmek müthiş bir şeymiş. Hiç zorlanmadan sevildigim kişiler var hayatımda. Aşık değilim olabilirim, olabilirim, olabilirim. Bu Nazan Öncel şarkısı. Biliyor musunuz? Karşı cinse henüz geçiş yapamadık lakin blogcum kendim olmanın derin mutluluğu o noktada bile beni mutsuz edemiyor. E tabi doğru kimseleri bulursak neden aşık olmayalım. Onun da en güzelini, en kolayını, en hayırlısını Allah'tan diliyorum.
İnsanın sevilmeye de hazır olması gerekmiş meğer. Sevmek başka bir eylem. Sevildiğini kabul etmek, yürekten inanmak ayrı. Beni sevdiğini biliyorum, ağlarsam gözyaşımı silecegini, acımı kendi acın gibi göğsünde yumusatip beni dinleyeceğini, mutluluğumu en derininde hissedeceğini, arkamı dönsem bile gitmeyeceğini, bir hafta on gün bir ay bir yıl görüşmesek bile gitmeyeceğini. Yine de beni göresin geldiğini, sesimi duymak istediğini. Bana dualar ettiğini ve edeceğini. Belki de sevmek biraz böyledir. Sevildiğini bilmek de biraz yaşama sevinci. Ebeveynin sevgi dilini kabul etmek, bir bebeğin sevgi dolu bakışının öznesi olmak. Bir bakış her şeyi dönüştürür.
Iste ben de böyle seviyorum. Hayatıma dahil oluşlar böyle.
Güzelleşiyorum blogcum. Kim ne derse desin yaşamayı seviyorum.
Sevgiyle...
Şeyma
Yorumlar
Yorum Gönder