Ben de Sandalye Değilim

 Sevgili blogcum,

Mart ayındaki çılgınlık tekrar kanıma karışmak üzere. Her gün yazmak. Bu hayli zordu. Bana fazla Allah'tan bahsettiğimi söyleyenler oldu. Senden mi bahsedecektim pardon? 

Tabi bunlar işin şakası. Kalbimizde olan dilimize yansısa keşke biz dilimizden kalbimize bir güzellik yolu açmaya çalışıyoruz. Güzel bir gayret olarak Allah'ı anmak. Şiddetle tavsiye ettiğimiz bir eylem. 

Bu her zaman kolay değil. Daima uyanık kalmak. Mütemadiyen tetikte beklemek. İnsanın ruhu korunmaya en layık olan şey.  O yüzden yorulsak da uyanık kalacak bir yanımız. Daima dua ve Allah'a sığınma hali. 

Bazı zamanlar omuzlarıma bir his bırakılıyor. Bu hisler bana ait değil. Bana bulaştırılıyor. Bu hisleri reddediyorum. Benimle ilgisi yok. Bunlar onların kendilerinin çözeceği problemler.Ben bunları çözemem. Bazen  düşünmeden konuşuyorum. Gördüklerimi söylüyorum. Sonra pişman oluyorum. Bu kişi bu gerçeği kaldırabilir mi? Bunun ızdırabını yaşamak zorunda mıyım?

Kalan zamanda bütün boşvermişliğimle insanları izliyorum. Gördüklerim beni şaşırtmıyor. Artık öfke dahi duymuyorum. Ben bu yolu geçtim, ben bu yolu biliyorum. Hangi kasiste yavaşlamam gerek, hangi virajda vites düşürmeliyim biliyorum. 

Yetişkinlik  ve bedel ödemek.  Bu beni öldürmez. Dimdik duruyorum. Bu beni öldürmez. Hala gülebilirim. Unutabilirim Allah'ım silebilirim.

Mükemmel olmasa da iyi idare ediyorum. Bu yüzden kendimi tebrik ediyorum.

Üzgünüm partizan bu şarkı senin şarkın değil diyor bir şair. Ben de aynı mısrayı içimden tekrar ediyorum. Üzgünüm partizan bu şarkı senin şarkın değil. 

Bir sosyal medya profilimde "Ben sandalye değilim" yazıyor. Bu bir kitap ismi. Zürafayı sandalye sanan diğer hayvanlara ve bir insana, zürafa sandalye olmadığını açıklamaya çalışıyor. Ben de sandalye değilim. Sandığınız kişi değilim. Gördüğünüz kişi de muhtemelen değilim. Ben benim. Ve kendimi seviyorum.

Bir fincan kahve, sevdigimiz bir kitap ve akşam serinliği. 

Bu dünyadan sessizce yürüyüp gidiyorum. Bu bıraktıklarım salyangoz izleri. Güzelleşmek için bazı günler kaz ayaklarıma sürüyorum. Kendi kendime ilham oluyorum. Belki biraz güzelleşiyorum, belki sadece kendimi avutuyorum. Yine de aynada kendime gülümsüyorum. 

Samimiyetle. 

Şeyma.


Yorumlar

  1. :) (bu yorumun içeriğini anlarsın biliyorum, kısa kesiyorum bu yüzden:))

    YanıtlaSil
  2. Şu son paragrafa tüm kalbimle katılıyor ve bende eşlik ediyorum. :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar