Hayatı Turşu Yapacak Kadar Sevmek
Sevgili blogcum,
Hayır hayatın turşusunu kurmaktan bahsetmiyorum. Bildiğimiz turşu kurmak kastettiğim. Sebzeleri yıkayıp, doğrayıp bir kavanoza koyarak sonra sarımsak soyarak,tuz ve sirkeyle buluşturarak en sonunda da sıcak suyla kavanozu ağzına kadar doldurarak yapılan ve kavanozu ters çevirerek taçlandırılan turşu kurmaktan. Ve galiba artık hayatı turşu kuracak ve olmasını 15-20 gün bekleyecek kadar seviyorum.
Bu satırları sana bir havalimanindan yazıyorum. Öyle hemen heyecanlanma. İç hatlardayım. Yarın bakmışsın dış hatlardayım. Kimilerin havalı Avrupasına değil başka yerlere gidiyorum. Belki başka yerler de bana gelir diye iç geçiriyorum.
Ben hadi hadi hadi Şeyma sı olmuşum. Son anda panik. Bir şeyleri unutacağım kaygısı. Dokuz carsambanın bir araya gelişi. Aynı şeyi yaşatıp duruyormuşum kendime meğer. Aynı korkuymuş bu çocukluğumun içinden çıkıp gelen.
Dün 3 kilometre kostum. Şaka değil. Okuduğum bir kitapta birine bilgelik öğretiliyordu. Vücut hareketleri falan. Onun için işte müthiş bir antrenman döngüsüne giriyordu kişi. En sonunda bayıldı. Sonra öğretici olan öğrenciye dedi ki; bu zihninin vücudundan daha güçlü olduğunu gösteriyor. Biraz zihinsel güç. Daha az endişe ve daha çok kuş sesi.
Sonra bana sen böyle hissettin peki o nasıldı diye sordu. O aynıydı. Aynı mıydı. Belki de değildi. Hayır tıpatıp aynıydı. Yo hayır değildi. Bazı şeyleri fark etmek çok zor. Bazı şeylerin fark edilmesinin güç olması yok olduğunun bir işareti esasen. İnkar etme işte. Geç git. Şüphe sizi kemirir. Allah'ım bana netlik ver. Berraklık ver. Görebileceğim bir kalp ver. Kalbimi açacağım kadar cesaret ver. Kırılmayacak kadar metanet ver. Tüm bunlar bittiğinde bana çok şükür diyeceğim bir sükunet ver.
Sana kırgın değilim. Korkunu anlıyorum. Ama korkunla hareket etmeni anlamıyorum. Korkunun esiri olma çünkü korku akıl katilidir.
Ömür dediğin geçen bir şey. Dediğim hiçbir şeyi anlamadın. Üzerine alınmadın. Seni sarsmayı bırak silkelemedi bile. Bana yalan söylemediğine inanmak istiyorum. Elinden başka türlüsünün gelmediğine. Çaresiz hissettiğine. O duvarı bir türlü aşamadığına.
Yine de biliyorsun ki benim işim öğrenmek. Yeni yollar bulmak kendime giden. Bana kızma. Yaklaştığım her zafer sana da bir yarar aslında. Yine de kayıp gittiğimi biliyorum.Başka bir çare aradığımı. Bulamadıkça acabalara takıldığımı. Sonra hepsini bırakıp yeniden yeniden başka hikayeler aradığımı. O hikayelerin içindeyken rahatladığımı. Sonra tekrar dağıldığımı.
Akıllarının almadığı boşlukları kendileri dolduruyor kimileri. Bu öyle değil. Ben derinlik istiyorum. Ben yakınlık istiyorum. Samimiyet istiyorum. Allah'ın lafzını bile dilediğince eğip büküyor insanlar. Benzetmek olmasın tabi de yine de bana neler yapmazlar diye düşünüyorum. Şeyma ne söyledi, Şeyma ne yaptı, ben ne anladım. Kaçacak, saklanacak, ağlayacak değilim. Kıvranacaksam kıytırık dertlerinize değil hakikat için kıvranırım mis gibi.
Biraz sen gibi biraz ben gibi.
Samimiyetle...
Şeyma
Yorumlar
Yorum Gönder