Nöbet Yazıları- Aralık-V1
Sevgili blogcum,
Aralık nöbetiyle gelmiş bulunmaktayım. Kişiyi değiştiren şey ne kadar söz ile başlasa dahi aslolan davranıştır. Üç kere beş kere yedi kere. Bana kendini göster. Tavrını göster. Kriz anında bana duruşunu göster. Ki ben bileyim karşımdaki yeni biri. Beni bıçaklamayacak biri. Sırtımdan, karnımdan, ruhumdan.
Göründüğümüz gibi değiliz maalesef. Arkamızda koca bir karanlığı sürüklüyoruz. İkna etmeye çalıştığımız bir insanlık var. Neye? Niye? Bilmiyorum. Aradığım şeyi orada bulamadım. Aradığım şey burda da değil biliyorum. Daha çok beni inciten yapamadığım şeyler. Kalkamadığım sofralar, reddedemediğim eller. Bir gün hepsini yapabilmenin duasındayım. Korkusuzca. Kaygısızca. Allah'ım sen çalkalanan ruhumu berraklığa çıkar. Boğulmama izin verme sen Nuh'un da Rabbisin. Yanmama izin verme. Sen İbrahim'in de Rabbisin. Bu karanlığa kapılmama izin verme sen Lut'un da Rabbisin. Zalimin elinde bırakma beni Sen Musa'nın da, Yusuf'un da Rabbisin. Sen Muhammed(s.a.v)'in de Rabbisin.
İnsanların içinde zalimler var. Zulümlere anlam arayarak çoğalan. Ahlakı bırakırsan bütün zulümler haklı. İnsanı insan yapan ahlaktır. İnsan hayvandan aşağıya nasıl düşer, anlat. Bana ahlaksız bir insanın yapamayacağı şeyi anlat. Çekinmeyen cana kıymaktan, ırza namusa göz koymaktan. Bana bu insanın insan olduğunu anlat. İçin alıyorsa anlat. Bir bebeği daha dişleri bile çıkmamış, ilk adımını atmamış, ilk saçlarını dökmemiş bir bebeği öldürmenin haklı sebebini anlat bana. Bana üç yaşında annesine koşan bebeğin çığlığını anlat, bana beş yaşında bir çocuğun, hadi bana on beş yaşında annesinin bıçak ucunda elmayı yemesi için uzattığı bir delikanlı olarak olarak sen, on beş yaşında ölmeyi anlat. Hadi bana 25 yaşında,35 yaşında, 45 yaşında uzuvlarını yanarak, koparak, parçalanarak kaybetmeyi anlat. Bana köşeye kısılmayı anlat. Haksız yere yıllarca aç, susuz, türlü işkencelerle mahkum edilmeyi anlat. Bir kez hakkı yenilince dişlerini sıkan sen, yumruklarını masalara vuran sen hadi bana sabretmeyi anlat. Boyun eğmeyi anlat. Teslim olmayı anlat.
Zulme uğrayanların yanındayız, zulmedenlerin değil. Bir adım, küçücük bir adımla insan insan kalabilecekken, kalk da bana oturduğun yerden insan olmayı anlat. Rica ediyorum zaman zaman elinizi sol yanınıza koyup bir kalbiniz olduğunu hatırlayın.
Ben bunca şeyi neden yazdım. Çünkü insan gündeme farklı gözle bakabilir. Fakat zalime ve mazluma farklı gözle bakmasın. Birileri mazlum görünümünde zalim de olabilir. Hayatın akışı başka şeyler de getirebilir. Fırsatını bulmaksa insan insan kalmamakta diretebilir. Diretsin. Kendi yolumuza bakalım biz. Neye ne için bahane bulduğunu pekala sen de biliyorsun. Kandırma kendini işte. Kendine merhamet et. Dünyaya merhamet et. Mazluma merhamet et.
Gören gördüğünü biliyor da dili dönmüyor işte. Gücüm yetmese de ben burdayım. Ve bu safta kalmak niyetindeyim. Akıllı olduğunu başkasına bakarak tespit edenler önce kıyasladıkları akılları sorgulasın dilerim.
Basiretle...
Şeyma.
Uzun zamandır habersiz kaldığımız dostlarla yeniden karşılaşmak güzel. Ama hepimiz yorgun, kırgın, suskunuz. Kış uykusu mu bu...?
YanıtlaSilSevgiyle-özlemle...
Sevgili makbule öğretmenim,
SilSizinle de tekrar karşılaşmak çok güzel. Yorgun, kırgın veya suskun degiliz hamdolsun. Sadece biraz yogunuz. Biraz dağınığız. Elbet toparlanırız.:)
Bilmukabele 🥰