Ben Gönlümün Balkonunda Volta Atarken

 Sevgili blogcum,

Ne oldu, bil bakalım. Ruhsal durumlarım cacık. Canım sıkkın üstüne, vıttırıvızzık adamlar doğum günümü kutluyor. Allah aşkına beni hatırlama ya. Beni sil. Mavi hap, kırmızı hap neyse. Bilmiyorum, bunu yaşamak zorunda mıyız? İnan tüylerim diken diken. Bir de yaşım soruluyor arkadaşlar. 33. Otuz üç. Utanacağımı falan düşünüyorsunuz ya bağıra bağıra otuz üç, seve seve otuz üç. 

Gelelim başka cacık işlere. Hepsi toparlanır. Ben bu çarkta bozuk bir vida olsam ne olmasam ne. Hiçbir şey. Boş yere yemin yasak olmasa onu da ederdim. Ha sanma ki bu benimle kısıtlı. Ey kendini sistemin yağlanmış menteşesi sanan insanlık. Sen de hala gıcırdıyorsun. Üstünüm sanma sakın. Biz arkadaki gıcırtıya nota nota hakimiz. Bilinsin. Bugün bana yarın sana kardeşim. Olmadı mı? Bu yıl bana öbür yıl sana. Sen bunu hesapla. Dua et ahirete kalmasın.

Allah razı olsun bir iki dost eli sırtımı sıvazladı da bazı şeylerin kıyısında sallandım durdum. Sen de delilik, ben diyeyim imdatlara sarılmak.  Uzaktan davulun sesi fevkalade. Herkesin bahanesi bol yaptığı işlere ve yapmadığı işlere. Aşk olsun kalbini mi kırdık senin diye alay bile edilir. Aa senin kalbin de mi vardı? Ulan enginarın bile kalbi var. Amelie de mi izlemedin be adam? Baksan herkes kültür gurusu. Şahısın, padişahısın bütün nazikliklerin. Ama kır tabi bulmuşken hazır çatlamışını. İnceyken ve hassasken. Vur da ayrılsın ikiye, üçe...Düşük nabızlı kalpler de kırılıyor blogcum. 

Sonra dedim ki Şeyma bunlar dert edeceğin şeyler mi? Öyle uzaktan bakıyorsun. Bu çerçevede bu manzara. Sular derin. Ve berrak değil, yazık. Sana artık ne denilmeli? 

Şu kadar şeyi şov olsun diye yapacak gücüm yok. Akşamları bazen dişimi fırçalamaya bile üşeniyorum.Benim ev işlerim var. Ödevlerim. Kitlenmiş parmaklarım var. Bozuk plak gibi aynı dertleri tekrarlamak istemiyorum.  

Bir kere mobing günlüğü. Biz sana ne yaptık zalımın kızı? Pasif agresif. Ölümüne agresif. Sıkıldık bunaldık, bozdun rahatımızı. Bunca çaba niçin? Kullanılsın diye yalvarılan modüller.

Çok açık, az açık, hiç açık ve karanlık. Gene ne anladın Yurdagül? Ne anladın?

Gelip hesap sor. İnkar etmemi bekle kendiliğimi. Yoruldum demek de yasak size göre. Diyeceğim. Çünkü küçük dürtmeler, haklı mazaretler.

Mesela o saatte benim neye ağladığımı biliyor mu? Hayır. Zıkkımın birilerine kendimi beğendireceğim diye yaşamaktan usandım. 

Birileri de mesela başka birileri hakkında bana konuşuyorsa, benim hakkımda da başkalarına konuşuyordur. Ben dahil. Ayrıca sanmayın ki bu çark sade bizi yutar. Bakmışsınız şlaps diye dil üstü kaydırağından, tükrük köpüğü içerisinde mideye yolculuk başlamış bile. Bu işler böyle. 

Ben biraz gerginim galiba. Kaçamadığım şeylerden ötürü sanıyorum. 

Mermi mermi mermi.

Beni yorma kardeşim. 

Çiğ yönlerimi bir yılan gibi üzerimden çekip atmak istiyorum. Olgun tarafımı törpülüyor bu şeyler. Yetişkin yaşamında yetişkinsizlik derdine düştüm. İnan olsun bazı günler sadece tükürüp kaçmak istiyorum.

Ey hayat. Otuz üç ve olgunluğum göz yaşartıcı. Bazı insanlar çok rahat. İnsan umumi tuvaletlerde çok şey öğreniyor hâlâ ve hâlâ.

Sana kendimi ispat etmek zorunda da değilim. 

Uzağındayım gündemin ve gündeminizin. Yine de yüzgeçlerim olsa uzağa yüzebilirim. Kanatlarım olsa uzağa. Yok.

Deniz kızı, gök serçesi veya yer kedisi. 

Ben bu dağlar altında ezildim Allah'ım beni bağışla.

Erkek egemen ve kadın 'olmak' için bile olmalıdır çabayla. 

Razıyım yaşamaktan bu şekilde ve koşarak rüzgarlarla. 

Olmamı istediğin yerde yeterince razı kalamadığım için beni bağışla.

Sabırla...

Şeyma

* : Şenceylik - Gönlümün Balkonu