Bana gönül açıklığı, bana zarafet

 Sevgili blogcum,

İnsanların söylediklerime ya da yazdıklarıma açıklama istemeleri garibime gidiyor. Oradan mesela bir adamı kıskandığımı çıkarabiliyor. Ki ömrümde böyle iki kez saçmalayan insan gördüm. İkisi de sınırları olmayan insanlardı.  Kimin kimle olduğu hiçbir zaman umrumda olmadı. İnsanların ilişkileriyle ilgilenmem. Aşırı kötü bir hayatı yoksa benimle ilişkileri esastır. Ben sevmiyorsam bağ kurmam, sonradan fark edersem yüzeyde kalırım. Nedense kendi kusurluluğunu es geçip beni kıskanç yapmak istiyor insanlar, ilginç. 

Bu arada kıskanmakla ilgili bir derdim de yok. Muhtemelen çoğu insana göre kıskanabilen biriyim. Makul şeyler söyleyin, yapın, yaşayın.  Benim hayatım kendimle ilgili olmaya çalışan bir hayat. Bunun için ter döken, gözyaşı döken bir hayat. Bilmem anlatabiliyor muyum?

Kimseyi kırmak istemem. Fakat hissettiklerimi de es geçemem. Ben samimi hissetmiyorsam kendimi suçlayamam. Karşımdakinin tarafinda yer almaktan sıkıldım. Kaç kere aynı kayaya vuracak başım? Kaç kere daha yok ya öyle düşünmez,öyle yapmaz diyeceğim? Halbuki karşımdaki kişi de sözlerini seçebilirdi.  Beni incitmeyecek bir sürü yol vardı. Şimdi benim karşıma geçip açıklama isteyenlere soruyorum:

Siz beni çok mu sevdiniz? 

Sevmek bu mu? Yaralamak mı, suçlamak mı? Arkadan konuşmak mı? O da kendini bir şey sanıyor demek mi? Hangisi iyilik? Elimden tutup karşıdan karşıya geçirdiğiniz bir çocuk muyum ben ya da bir ihtiyar? Bak nasıl yaşıyoruz birbirimiz olmadan? 

Yanyana durduğunuz insanlara bakın. Yalanın ağzınızdan kolayca çıkışını görüyorum. Epey profesyonelce kurgulanmış. O şehir, bu kişi, şu zaman. Kaç yaralarından. 

O kadar kolay hayır diyebilecekken bahanelerin arkasına saklanarak yaşamak. Hayır gelmeyeceğim, hayır beni anlamıyorsun, hayır o işler öyle değil. 

Sana bir şey söyleyeyim mi? Seni görmezden gelmesi, seni yok sayması seni yok etmez. Öyle var ol ki başkasının bakışına ihtiyacın olmasın. 

Böylece bana bakan gözler oldu. Bana bakarken gülen gözler. Beni görmek isteyen gözler. 

Yine inanıyorum yolum güzel insanlara çıkacak. 

İçimde kin yok. Hikayenin kalanını da biliyorum. Dedikoduyu söküp atsak içimizden. 

Sana masumum diyemem. Belki hiç olmadım. Sosyal nezaketten yoksunluk beni sinirlendiriyor. Demek ki her şey biter. Öfke de böylece dinlendi içimde, garip bir boş vermislige bıraktı kendini. 

Bana gönül açıklığı, bana zarafet. 

Ya da şey sana sevdanın yolları, bana da başka başka...

Sevgilerimle...

Şeyma




Yorumlar

Popüler Yayınlar