Ey Hayat, Büyüt Beni

 Sevgili blogcum,


Boykot diyerek Oral B almak istemedim ve Trendyol’da muadil bir diş fırçası başlığı buldum. 

Hem de 12'li. Sudan ucuz.

Başta biraz dandik geldi ama fırçalamaya devam ettikçe… gayet iyi.

Ağzımıza kan tadı gelmiyor, daha ne olsun?


Ben de hata yapıyorum güzelim. Ama dönüyorum da, şükür.

Bu hususta yanımda duran, beni bana hatırlatan canım dostlarıma ve sevgili terapistime teşekkürlerimi sunuyorum.


"Neyse, ne korkacağım ulen sizden!" diyen o içimdeki kıro ses de buradaydı bugün.

(Kıro böyle mi yazılıyor acaba? Neyse.)


Ey samimiyet!


Duş jeli ve şampuan siparişi vermiştim.

Kargoda bir duş jelimin ve şampuanımın yarısı akmış.

Geri mi versem dedim, ama o süreci takip etmeye hiç niyetim yok.

Dedim ki: "Şeyma, stok yapman manasız. Birer birer al bebeğim. Üçer beşer alınca yine elinde patlıyor."

Ey hayat, büyüt beni.

İlk defa başıma geliyor bu ama, diğerlerinde her şişe püripak gelmişti elime. Demek ki nasip bu kadarmış.


Vıttırıvızzık adamlara yine denk geldik.

Hayır ne olacak sanıyorsunuz, zinhar anlamıyorum.

Aptal olmadığımı kanıtlayan beş yüz yazı var şurada. Ve başka türlü yerlerde.

Hâlâ ikna olamayanlar var. Ne yapalım kardeşim, amuda mı kalkalım?


Kulaklığımı kaybetmiştim.

Meğer eteğin cebine koymuşum.

Başta kızdım kendime: “Niye eteğin cebine kulaklık koyuyorsun?” dedim.

Hiç adetim değil halbuki.

Ama sonra düşündüm... En azından bir yere koymuşum. Helal kız!

Bulmak biraz zaman aldı ama bir dahakine kutusuna koyalım, lütfen.


Ve sen...

Ah, o kadar iyi gelecekmişsin gibi geliyorsun ki bazen.

Böyle pamukların arasına düşmek gibi.

Ama ya beni hissedip anlayamazsan?

Korkuyorum.

Biri bana yeter mi, inan bilmiyorum.

Yine de... sanırım seni bir insan olarak seviyorum.

İyi gelişme.


Güzel miyiz?


Sevgiyle,

Şeyma


Not: Anna Karenina'yı sonunda bitirdim. 

Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar