Kabak Çiçeği Kadar Narin Yol ve Muhabbet
Sevgili blogcum,
Herkesi tam sayan zihnimin bir parçasına seslenmek istiyorum. Kusursuz olmadığını bildiğim insanlığa duyduğum bitmek bilmez hoşgörü. Yine de arkada bir işi başarmış kişilere bakarken taktığım mükemmellik gözlüğü. Biri benim henüz okumadığım bir kitap mı okuyor öyleyse benden çok daha fazla okumuş ve bilen biri, biri benim gitmediğim yerler mi görmüş öyleyse benden daha görmüş ve geçirmiş biri, biri benim bilmediğim bir ilmi mi biliyor öyleyse o gerçekten alim biri. Pek de öyle değilmiş. Zihnimin başkalarını büyütmekte olan yeteneği beni hayrete düşürüyor. Oysa hayat çok yönlü. Kitaplar, insanlar, ilimler çok fazla. Kiminin gördüğünü kimi görmüyor, kiminin bildiğini kimi bilmiyor. Üstelik kimi bildim sandığını bilmiyor, kimi gördüm sandığını görmüyor.
Kabak çiçeği dolması ve bolca muhabbet. Arkadaşlar nasibiniz kalkıp Bornova'dan Menderes'e gelebiliyor. Tıpkı sizi kaldırıp Türkiye'den Çin'e götürebildigi gibi diyar diyar dolaştırıp bir durakta bırakabiliyor. Sizin yiyeceğiniz düşünülerek yapılan bir yemek, sizin geldiğiniz düşünülerek açılan bir kapı, sizin aradığınız düşünülerek açılan bir telefon... Hayat size umulmadık nimetler sunuyor. Hayat dediğimize bakmayın sonsuz hamd nimetleri verenedir şüphesiz. Ve kalpleri bağlayan bizden üstün bir güç varsa da büyük katkısı olan biraz düşünce ve bolca emektir. Hatırlatalım.
Sonra sonra gelen bir yakınlık isteği. Gelebilirsin kapılar açık. Kalpler açık. Yollar açık. Böyle miydi? Oysa ki biliyorum, siz gelmek istemediği için gelmeyenlerdensiniz. Ben sanırdım ki, duvarlarım olduğu için korkutuyorum bunca kalabalığı. En azından herkes için öyle değilmiş. Kendime yüklediğim bunca yılın kabahatini kaldırıp bir kenara bırakıyorum. Üniversite yıllarım ve sonrası. Kendimi yokluyorum. Gerçek bir sevgi emeği ve biraz incinmeyi göze almak belki de. Fakat sevildiğini bilmek de bilerek incitilmeyeceğinden emin olmak. Kalbini açarsan anlaşılmasan dahi anlaşılmaya çalışılacağını bilmek. İnsanî sıcaklık ve biraz kusur. Kadı kızı olmamanın getirdiği rahatlık.
Telefondaki fotoğrafların bir kısmını temizledim. İnsan böyle böyle temizleniyor. Mecbur kaldıkça. Telefon diyor ki depolama alanınız azaldı. Kolları sıvayıp geçmişi temizliyorsunuz. Zamanla hayatınızda hiç izi kalmadığını sandığınız kişilerin orada burada fotoğrafını görmek sizi şaşırtıyor. Geride kendine tutunmanın getirdiği ferahlık ve iyikiler silsilesi.
Kızdığım anlar çok oldu. Belki de ben kandırılmak istiyorum. Yine de sen beni kandırma. Benim ufak sözlerle oyalanmaya meylim var. Yine de sen beni oyalama.
Ben artık kaçmak, kendimi suçlamak istemiyorum. Yeterince söyledim mi sevdiklerime sevdiğimi, yeterince sevdim mi, sarıldım mı, öptüm mü? Benim kalbim incecik bir camdan. Beni kırma.
Beni yanlış yollara çağırma ben o yollardan ancak Allah'a sığınıyorum.
Ümitle...
Şeyma
Yorumlar
Yorum Gönder