Yaralar, Zaman ve Kendi Akıl Sağlığımız

 Sevgili blogcum,


Çok basit şeyler insanı sarsabiliyor.


Para ve aile meseleleri karmaşıklığı. Bir şey diyeyim mi? Allah bizi biliyor da aramızda hır gür çıkmasın diye onca kural koymuş. Mesela bir kendini bilmez, “Allah niye benim saçımla uğraşsın, karımla, işimle uğraşsın?” diyor. Kozmos neyine yetmiyor? Ay, yıldızlar, devamlı büyüyen kâinat... Diyemiyorsun ki, insan bu varlıkların içinde en karmaşığı ve muhataba layık bulunanı. Durup düşünmek bile bir armağan. Tabi siz daha borsada para kazansanız, bu gece de yüksek hazza ulaşsanız, seneye bir üst model araba alsanız, çocuğu da bir iş sahibi yapsanız, dünya emelini tamamlamış hissedecek sığlıkta yaşadığınız için ilginç geliyor.


Arkadaşım, ölüm var ölüm.


Neyse, bu bahsi uzatmak istemiyorum.


Aklıma farklı şeyler geldi. Anlatınca herkes masum. Biz yaşadığımız hüsranı biliyoruz ve kendimizden eminiz. Elhamdülillah.


Şu durumda yaptığım en doğru şeyin kendi akıl sağlığıma güvenmek olduğunu bilmenin övüncünü kelimelerle anlatamam. Çünkü herkes arkasını döner gider. Gider. Ama annem. Gider. Ama babam gider. Ama kardeşim. Gider. Ama sevgilim, eşim, çocuğum, ciğerim, böbreğim, dalağım. Gider. Arkadaşım, insan insan, hepsi insan. Ayrıca bütün alçaklıklar yapanı alçaltır. Yapılanı değil.


Neyse, biz her şeyin doğrusunu bildiğimizden değil. Böyle efelenince de öyle gibi geliyor. Ama bildiğimiz bir şeyler var. Bazen de mesela bilir gibi hissettiğimiz ama yaşayınca pek de bilmediğimizin ayırdına vardığımız şeyler var.


Ey derinlik gel bul beni! Böyle miydi? Yaşamak şöyle böyle.


Şimdi mesela boğazınızda oluşan şu düğüm. Dedim ki: “Allah’ım, ben ölürsem Sana geleceğimi biliyorum.” Sonra dedim ki: “Allah’ım, ben Seni annemden, babamdan, kardeşlerimden daha çok seviyorum.” İçimde bir ses, “Sevmek istemekle sevmek aynı şey değil,” dedi. "Ölmek istemiyorum" sesi yükseldi içimden. İnsan kendinden böyle şeyler beklemiyor. Yine de Allah’ım, ben Seni bütün karanlığımda tek sığınağım bildim. Beni bütün eksiğimle görüp seven Sensin. Beni bağışla.


Seni anlıyorum. Garip bir anlamak bu. Ciğerini yakan sancı senin eserin. “Bana bunu nasıl yaparlar?” putunu terk et. Yaparlar. Sen özel değilsin. Bu bir ders, bu bir öğreti. Demek bir şeyler öğrenilecek. Bu güzel.


Merhamet… Ey gözyaşımı silen el!

Bu kadar ağlamak bir doğal afet.

Ya ağlamamak, ağlayamamak?


Bırak aksın zaman.

Muhakkak, yaralar sağalmasa da sızlamayı bıraktığı bir yer vardır.

Sabırla...
Şeyma 

Yorumlar

Popüler Yayınlar