Hayat Check-in den ibarettir

Sevgili blogcum,

Bir orda bir burda olmanın getirdiği bir savrukluk var üzerimde.


Kimseye güvenmiyorum.


Bu güvenmemek kötü bir güvenmemek değil. Herkes her şeyi yapabilir. İnsandır, kendi menfaatini düşünür. Kendi iyilik durumuna benim kötülük durumum hizmet ederse, elinden geliyorsa bunu sağlamaya çalışır. Alternatiftir, kolaydır ve mümkündür.


Biraz daha basit düşünce.


Ben öyle olduğunu düşünmüyorum, diyorsun. Sana bunu türlü örneklerle açıklamak isterdim fakat şu an dedikodu yapmak istemiyorum.


Muhtemelen gitmemem gereken bir yere gittim. Kanıma o zehir karıştı. Dur bakalım, hayır olsun. Enseyi karartmak yok. 


İnsan aynı insanlarla hep aynı şeyleri mi konuşur? Biz hep bu çemberde mi kalacağız? İnşallah çıkarız. Çünkü orda hayat başka türlü akıyor. Orda berrak sular var; kuşlar ve süleymancıklar.


Ne bileyim blogcum, hiçbir şeye üzülmek istemiyorum. Boşuna çünkü. Neden elimde olmayan şeylere karalar bağlayayım? En kötü bırakır giderim. Elalemin enayisi ben miyim, derim. Bana başka yol mu yok? Dağ taş, dere tepe... Şu sarı vosvoslu kız gibi. Benden böyle manyaklıklar beklenir. Ama bir çingenelik ruhuma karışsın. Roman havası tadında biraz dövüşelim istiyorum. Korkaklığına tükürmek istiyorum şu büyük dedelerin. Ve bin türlü şeyi çırparak astığım yatak başları. Bir metni anlamak ve katlamak istiyorum. Dolap üstü güve tuzakları ve bu yaşamak inadı.


Çok yer gördüm ve gözlerim alıştı başkalıklara. Aynılıklardan üzülerek tiksiniyorum. Niye üzülüyorum acaba? Çamur aynı çamur. İzbana giderken sarhoşların işediği  köprü altından gelen, o tanıdık nahoş kokuyu bildiniz mi? İşte öyle. Bazı günahlar böyle pis işte. Anlatamıyorum.


Sana masum numarası yapacak değilim. Çok şey öğrendim senden. En çok da alçaklığı. Sofrada ekmek bölüştüğün insana yapılmayacak şeyler var. Bir sırrı saklamaz çoğu kişi, acizdir. Biliyorum. Yine de hançeri sokacaksan göğsümden sapla; ben sana elimle su verdim. Böyle bir alçaklığı hak etmiyorum.

Bak, geçti sandığımız yaralar yeniden açıldı. Böyledir. Tanıdık yerler tanıdık yaraları hatırlatır. Yine de kan aynı kan değil. Daha çabuk kabuk bağlayacak ve kapanacak bu yara.
Eh, bu sefer hayatı istisnasız bir dikkatle yaşıyorum.


Biraz gururla...


Şeyma

Yorumlar

Popüler Yayınlar