Köklenme Korkum ve Başka Bazı Şeyler
Sevgili blogcum,
Kendimde bir hal fark ettim. Bir kitap mı okuyorum? Çok mu güzel? Kafamdan geçen düşünce şu: Bir daha okuduğumda daha iyi okurum. Yeni bir yere mi gittim; mekana, şehre, hatta ülkeye? Diyorum ki, diğer gelişimde daha iyi gezerim. Şimdi niye kötü? Şimdinin nesi eksik? Neden hep daha iyisi telaşı?
Daha iyi okumaktan kasıt not almaksa, al gitsin. Bazı şeyleri hatırlamak istemekse, tekrar etmezsen zaten unutacaksın. O duygu sende hep kalacak. O şehrin bu sokakları güzel değil mi? Bu insanlar, bu yemekler, bu deneyim... Neden daha iyisi hep bir sonraki? Belki ömrüm yeter, yine giderim ama bu, şu anı zehir etmeli mi? Eksik hissetmeli miyim?
Sonra işimle ilgili, evimle ilgili o hal. Hep misafirliğe gitmişim ama şöyle bir uğramak için. Birazdan çıkacağım. Şu sohbet bitsin. Şu kahve içilsin. Ama ben yarın gidecek olsam bile "Bura benim" demek istiyorum. Benim evim. Benim eşyalarım. Benim değerlerim. Kimliğim. Ben kök salmayı galiba bilmiyorum. Çok uzun süreli dostluklarım oldu, hala var. Yirmi yedi yılı bir şehirde geçirdim. Aynı kapıyı binlerce defa çaldım. Fakat o aidiyet... Çok ilginç, nerede kaybettim acaba? Ailemi seviyorum ve hayatımda olan bütün insanları. Bağlarımı seviyorum ve bağlanmayı. Ama kök salmak... Emin bir şekilde "Bura benim toprağım" demek. Burada büyüyeceğim, yeşereceğim demek. Şimdi görüyorum ki emanet saksılarda büyümüşüm hep. Daraldıkça bir büyüğüne, bir büyüğüne ama toprağın derinlerine inememişim. Bir taşa denk gelip yolumu değiştirebilirdim oysa; kıvrım kıvrım, kimi yeryüzünde, kimi yeraltında. Bu hayat benim. Sadece bir kere mümkün yaşamak.
Yine de kök salmış, saplanmış insanlara duyduğum hayranlık bitti. Köklenmek ve o kökten bir milim ayrılmamak farklıydı. Ben dallarımı kocaman açarak yeşermek istiyordum. Meşhur pergel benzetmesi: Bir ayağı sabit, diğeri hareketli.
Boş eylemler olarak diyar diyar gezmek de beni büyülemiyor. O yere gitmiş. Ne görmüş? Ne yaşamış? Ne öğrenmiş? Ruhsuz kalabalıktan biri. Sadece dışkı olarak bıraktığı yedikleriyle övünüyor. Övünsün. Hayat biraz başka şeyler. Ne bileyim, havalı fotoğraflardan başka ne kalıyor insana?
Merakla...
Şeyma
Yorumlar
Yorum Gönder