Gün 18

 

"Bir denge olmalı, Vin  bir şekilde onu bulacağız. Olmak istediklerimiz ile olmamız gerekenler arasında bir denge. Ama şimdilik, olduğumuz halimizle yetinmek zorundayız."

Bismillah

Olmak istediğimizle, olmamız gereken arasında bitmek bilmez bir çatışma var blogcum. 

Bir kere ilk soru şu, olmamız gerekene kim karar veriyor? Olmamız gerekeni bize dayatan, bizi eksik hissettiren şey zaman mı yoksa şahsi veya toplumsal baskılar mı? Bir kişinin önder olmasına şartlar etken olabiliyor evet ama binlerce, belki milyonlarca kişinin eksik hissetmesine ne sebep oluyor?  Cevabı bence hepimiz biraz biraz biliyoruz. Kendine dönmekten korkan insanların çilesini çekiyor bir sürü kişi. Kendine dönmek, kendini iyileştirmek zor çünkü. 

Bu konu önemli ve unutma sen değerlisin. Ne olursa olsun. Misafirin için saçını süpürge etmek zorunda değilsin. Gelecekse evin şartlarını bilerek geliyor. Ya da başka bir şey için kendinden vazgeçmek zorunda değilsin. 

Aksi, huysuz, lanet bir kadına dönüşmeyi ben de istemiyorum ama zorlanıyorum yani. Şeyma diyorum kaç git. Başka yolu yok galiba. Başına başka çoraplar örsün bunlar. Karışma da kim ne yapıyorsa yapsın. Herkes vicdanını rahatlatacak bir çöplük arıyor. Garip bir şekilde bulan da çoğunlukta. Ben yoruluyorum kardeşim. Ben trafiğin ortasında yola yatmak istiyorum. Ben uçurumdan aşağı ayaklarımı sallandırmak istiyorum. Ben gelemiyorum böyle şeylere. Basitçe, şikayetlenmeden yaşamak istiyorum.

Sadelikle...

Ş.