Sonbahar, Kapalı Havalar ve Bazı Negatifleri Pozitife Dönüştürme Çabaları

 Sevgili blogcum,

İnsanın bir listeye tik atarcasına yaşaması yorucu bir hal alabiliyor. Samimiyetin de tiklerden birinin çengeline takılıyor. Her tik attığında samimiyet yumağı biraz daha sökülüyor. Gittikçe küçülüyor. Tik atarcasına arkadaş olmak, eş olmak, iş sahibi olmak...

Kitaplarla olan ilişkim de tikleri bırakmam zor. Okumaya başlamak ve kaç sayfa kaldılar arasında bir lokma haz. 

Hayat biraz terapi ve delirme çizgisinde. Hangi kuruş hangi yere gittiyse helaldir? Hangi lokma boğazda düğüm olmaz? Hangi yere giderken heves heves eksildik? Hangi kabul tamam edecek bizi? Hangi yerde otururken buraya aitiz demek kısmet olacak bilemiyorum. Ve bunca yol almışken blogcum uçurumdan aşağıya tek seferde yuvarlanmak isteği gıdıklayıp duruyor içimi. Çıldırmaksa çıldırmak. Ben kıyametin alameti olarak hayatın iki adım berisinde duruyorum. 

Hepimiz bir işaretiz  sonuçta. Neyin işareti? Bu bıkmışlık neden var? Orta yerinde bırakıp hayatı çekip gitmek istiyorum. Mevsim mevsim dökülüyorum. Ölü bir böcek gibi sandalyenin köşesinde o saat o dakika öylece kalakalıyorum.

Seni zinhar suçlamıyorum. Takvimlerden yaprak koparmayı bırakmak kolay. Ben içimdeki sayacı bir türlü durduramıyorum. Yine de blogcum ben bu yangını saçmadan, ben bu zehri sularına katmadan gitmem. Kendimi tanıyorum. 

Bu hafta iki ileri bir geri. Mehter marşı arka planda çalıyor. İnciniyorum. Zihnimi ve kalbimi beş dakika versem çatlayacak insanlardan nasihat dinliyorum. Avamın boğuk sesi nefesimi kesiyor. Ağırlaşıyorum. 

Eh blogcum alıştık dünya telaşına. Materyalist bir yanımla kaybettiğim saatimi özlüyorum.

Hayat biraz öyle özlemekle ağlamak arasında. 

Sonbahar ve biraz keder.

Her şeye rağmen bana sevmeyi veren Rabbime sığınıyorum. 

Allah benimleyken beni kim yenebilir? Çok doğru. 

Allah'ın beni her türlü zor durumdan çıkaracağına şüphesiz inanıyorum. 

Sevgiyle...

Şeyma 

Yorumlar

Popüler Yayınlar