Mum Bitene Kadar

 Sevgili blogcum,

Bu ara içimden yazmak geliyor. Sosyal medyayı bırakmanın etkisi olabilir belki de.

Bazen düşünüyorum… Seni kurtarmak istiyor olabilir miyim? Ama belki de seni kurtarmak, aslında beni kurtarmak anlamına geliyor. Peki ama kimden? İnsan kendisinden kaçabilir mi, korkularından, kaygılarından sıyrılabilir mi?

Biliyorum, bütün bunlar sadece hikayenin yüzeyi. Ama yüzeyin altında bir şey var. Bizi çağıran, bize kendimizi aşmayı fısıldayan bir şey. İnsanın korkularını yok edecek hikayeler üstü bir hayat da var. Bunu biliyorum, çünkü içindeyim. Parçalanarak geldim bu yolu. Kolay olmadı, ama şimdi buradayım. Ve en büyük hazinem şükür…

Eskiden olsa sana hikayeler okumayı düşlerdim. Uzun uzun… Ama şimdi biliyorum, hayat böyle bir yer değil, bir akış. Ve herkes kendi hikayesini yazmalı. Defterime bir iki satır yazman için sana yalvarmak istemiyorum. Ama yine de gel. Çünkü biliyorsun, zaman muhabbet ederken daha hızlı akıyor.

Ah blogcum, insan ne kadar aciz. Bugün burada, bitmesinden korktuğum her şey için, bir mumun sonuna kadar yanmasını izleyeceğim. Delice tutunduğum beni tüketen arkadaşlıklarım için, içine girip nefes alamayacak hâle gelene kadar kaldığım ilişkiler için, çıkamadığım ama dönüştürmenin kaybetmek olduğunu düşündüğüm(ve delice direndiğim) başka ilişkiler için...

Kendi içindeki kuyuya düştüysen, korkma. Bazen daha iyi nefes almak için ağzımıza kan tadı gelmesi gerekiyor, blogcum. Ne yapalım?

Sabırla...

Şeyma

Yorumlar

  1. İnsan ilişkileri zor gerçekten. Toplumun kendisi zor, bir şeyler bozuk ve görüp çözüm bulamamak yorucu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
    2. Kesinlikle öyle. Ogrenemiyoruz bir şeyleri. Bize zararı dokunanla faydası olanı ayırt edemiyoruz. Acıdan da kaçıyoruz bir yandan. Bize zarar veren iyiliğimizi istediğini fısıldıyor kulağımıza. Ama onun istediği şekilde bir iyilik. Öyle değişik haller. Kimisine de iyi olman epey batıyor. Annesi babası onu seviyor diyor madem öyle ona bir bıçak ben saplayım. İlişkisi iyi mi gidiyor ihaneti benden görsün de tatsın bakalım diyor. Ben kötü şeylerin içine mi düşsün o da yapayalnız kalsın da görsün gününü diyor. Şaşırmam dediğim her an daha çok şaşırıyorum. Tesir gücünü elinden alınca bir hiçe dönüşen garip insanımız. Yine de tatmin olmuyor. Emecek bir boyun arayan vampirler gibi. Kendi halimde olmanın beni en az yoran şey olduğunu keşfettim. Şükür. :)

      Sil
  2. Jenerasyonla mı ilgili bilmiyorum sevgili Şeyma ama ben de sosyal medyanın diğer kısımlarından koşarcasına kaçıp kendimi burada buluyorum. Ama sessizce gelip gidiyorum. Yazmak güzel ama eskisi kadar kolay değilmiş gibi...
    Mum sonuna kadar yandı mı? Söndü mü sevgili Şeyma? Umuyorum ki yükün hafiflemiştir, umuyorum ki bahar gelmiştir parmak uçlarına.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili keyaki,
      Mum sonuna kadar yandı. Ama nasıl yandı? Mum azaldıkça alevi çoğaldı. Sonra içerisindeki erimiş mumdan dolayı ipin aşağısına inmesi zorlaştı. Ben de onu peyderpey boşalttım. İçini döktüm. Böylece ağır ağır küçülmeye devam edebildi. Fakat bu halde bile saatler sürdü. Kendi haline bıraksam gün boyunca yanardı muhtemelen. Bu durum bana bazı seyleir hatırlattı. İçimizi açtıkça iyileşen yaralarımızı, sona yaklaşınca alevlenen duygularımızı, o ipi bırakmak istemeyen kanayan yaralı ellerimizi. Bitmek de bir son değilmiş anladım. Korkutucu veya ölümcül bir yanı yokmuş. Bitmek de her şey kadar doğalmıs.

      Sevgili keyaki,
      Sanki bir yerlerde ruhun ruhuma yaslanmış. Sanki aynı hamurun başka parçalariyız. İyi ki geldin. Belki bahar da senin gelisinle bir parça gelmiştir.
      Sevgilerimle.
      Birgaripseyma

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar