Until I found you
Sevgili blogcum,
O kadar üzüntülü yazı yazdıktan sonra, bir "iyiyim" yazısını kendime borç bildim.
Gündemi takip etmiyorum. Bu işler bana göre değil. Ben kendi bahçeme bakacağım. Biraz böylesi iyi. Dağınık bir hafta geçirdim, şimdi toparlanma zamanı.
Instagram’ı dondurdum. "Dondurdum" diye yeniden döneceğimi düşünme. Uzunca bir süre öyle bırakıp sonra tamamen silmeyi hedefledim. Kolaylaştırmanın farklı yolları var. Kafaya koydum, blogcum. Ben bu diyardan gidiyorum.
Burası dünya; birbirimize işimiz düşer. Sana büyüklük taslayacak değilim. Bu hikâyede saygısızlığa tahammülüm sıfır. Böyledir. Bakacağınız yüzlere tükürmeyin, derim.
İçimizi açtık diye deşmenize izin vermedik, değil mi ama? İki dakika sıcaklığı, zaafa çevirmeden durmak zarafeti. Kelime dağarcığı. Ve biraz kültür... Bulduğumuz çok şey var. Ben bu aklı bir günde eğitmedim. Bakma, arada salak rolü yapıyorum. Bazen o an için gerçekten salak olabiliyorum ama o kadar yani. Bitti, biter.
Sevgili blogcum,
İnsan bir hatalar bütünüdür. Fazla büyük konuşursan, tükürdüğünü yalarken bulursun kendini. Öyledir, incinirsin. O yüzden hırstan kıvranmayacağım. Sakince üzerimden attığım bu kalın hırka, artık beni terletmiyor. Bahar geldi bak, dilersen sen de çıkar üstündeki o ağır yükü.
Sana gelince… Bana iltifatlar etseydin, gönendirseydin beni. "Bu kadar güçlü olmak zorunda değilsin," deseydin. "Hata yaptığında kendine zulmetme. İnsanlara güvendiğinde, sevdiğinde, hoşlandığında kendine zulmetme. Allah seni seviyor," deseydin. "Bak, bu kadar güzelliği ben başka bir şeye bağlayacak değilim. Sen güzelsin, seni veren senden de güzel," deseydin…
Güzel değil mi böyle sevilmek? Ben geçen gün ne fark ettim biliyor musun? Sevmeyi de başka türlü yorumlamışım. Meğer türlü türlü sevmekler varmış. Arkadaşlarımla öğrendim bunu. Canımın içi birkaç ablamdan öğrendim. Beni sevdiklerinden emin olduklarımın sevgisinden… Ben de onları farklı seviyormuşum, öyleymiş. Sen de öylesin. Senin sevmenin mevsimi de farklı demek ki. Yine de zorlayıcı. Yağmurunu dindirecek bir sevgiden uzaksın. İçinde rüzgârlar essin istemiyor gibisin. Ama unutma, çiçekleri dölleyen şey rüzgârdır. İçin ancak fırtınaları aşarsa çiçeklenecek.
Sana cesaret vermek için yazmıyorum bunları. Bir korkak olduğunu düşünmüyorum zira. Hepimizin emin olmadığı köşeleri var. Benim de öyle. Ama hiçbir şeyden tam olarak emin olunamayacağını biraz biraz anlıyor gibiyim. O yüzden bir boşlukta konuşuyorum habire, kendimi ikna etmek için önce.
Hava güzel ve kuşların şarkısı... Dün bir yusufçuk bile gördüm. Belki bugün o durağın kedisi yine kucağımda yuvarlanır, kim bilir...
Sevgiyle…
Şeyma
Yorumlar
Yorum Gönder