Herkes Gri

Sevgili blogcum,

Hayat kabalıklarla dolu. Bu yüzden belki de kendimize nazik olmamız gerekiyor. Çünkü en ince sandıklarımız bile yaralayıcı bir bencillik taşıyor. En zarif gördüklerimiz, kendileri söz konusu olunca bir kalbi çiğnemekten asla korkmuyor.


"Oysa üstüne bir gül devrilsin isterdin selam verdiğin herkesin. İçinde yürüdüğün koruların serinliğini, baktığın derelerin şırıltısını, kokladığın güllerin heyecanını koymak isterdin o selamın içine."*(hata günlüğü/atakan yavuz)


Size sevmeyi öğretemem. Siz kendinizi de sevmiyorsunuz çünkü. Hiç karşılıksız, koşulsuz sevmemişler sizi. Sevgiye layık değilsiniz size göre. Sizi biri severse diye ödünüz kopuyor. Kopmalı da. Bir an önce iyileşmenin yollarını aramak için bir kapı.


Geçen gün bana biri “yokluğunuz fark ediliyor” dedi. Ne kadar hoş bir söz. İnsan sadece bunun için bile yaşayabilir.


Bulaşık makinem bozuldu. İçi dolu bir vaziyetteyken fark ettim. Bu başıma yaklaşık 3 sene önce geldi sanırım. O zaman oturup ağlamıştım. Bu sefer ağlamadım. Biraz mızmızlandım sadece. Babamı aramadım. Ev sahibine mesaj attım. Büyümek böyle bir şey mi?


Bütün bunlar gündemin hızlı akışı. Aklımdan zaman zaman geçen bazı kişiler. Bana dönüp dolaşıp gelememeleri için bu kadar büyüdüm. Yetişkince göğüslüyorum her şeyi. Sizse saklanmak istiyorsunuz. Canınız isteyince kucaklaşmak, istemeyince kaçmak. Benim ihtiyaçlarım ne olacak?


İnanmıyor özlenebileceğine. Bir inansa dünyası sarsılacak. Fark edildiğini bilse. Duysa kendi sesini bir kez filtresiz. Koşturup durmasının ardındaki çocukluk. Böyle yaşamak kolay. Koşunca insan kendi sesini daha az duyuyor.


Ben de biliyorum kolay yaşamayı blogcum. Korkmayı, mütemadiyen korkmayı. Saklanmayı. Uğraşmamayı. Kollarımı bağlayıp yalnızlığımı kibirle karıştırıp insanlığa öyle bakmayı. Hepsini biliyorum. Asosyal olmayı da biliyorum. Durakta en rahat soru sorulacak kişi olmayı da. Birinin omzunda ağlamayı da biliyorum, birine omzumu vermeyi de. Bu kadar çırpınmak ne için sence? Yaşadım demek için.


Yaşamak biraz köşe bucak.

Yaşamak biraz akış, biraz dalga.

Yaşama karışmazsan ıslanmazsın evet ama balıkları da göremezsin mesela. 

Samimiyetle...

Şeyma


Yorumlar

  1. Benim ihtiyaçlarım ne olacak? :) Ah bu soru, bu soru...

    YanıtlaSil
  2. İlk paragrafa katılıyorum. Başkalarını düşünerek bir yol çiziyoruz kendimize ama aslında o yol istediğimiz olmuyor. Bir şeyler sinmiyor içimize.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar