Rollerin Ötesinde

 Sevgili blogcum,

İnsan ne ile yaşar? Bir kitap ismi, evet. İnsan ne ile yaşar gerçekten bilmiyorum.Kimi zaman sevgiyle, kimi zaman umutla...Fakat bildiğim bir şey var; insan rollerle yaşayamaz. Öyle kaskatı... "Bu dediğim yanlış anlaşılır mı?" diye düşünüp durarak. Bir sonraki diyeceğini bin türlü kurgulayarak. Olmuyor bak. Seninki de bu yüzden yaşamak değil. Oysaki hayat dolu kahkahalar ve bazı aptallıklar gerektiriyor. Belki de hiç göremeyeceğin yerlere kaybolunca ulaşıyorsun. Düştüğün yerden diriliyorsun, gürleşerek üstelik. Yaprakların sık, çiçeklerin tomurcuğa durdu duracak.

Yakınlarda bir kitap okudum; canım Mevlana İdris'in Şifrelerini Kaybeden Adam’ı. Adam telefon alıyor, telefona şifre koyuyor. Şifreyi unuturum diye korkuyor, duvara yazıyor. Sonra onu şifreliyor. Sonra şifresi olan her şeyin şifresini önce o duvara yazıyor, sonra “Ya buradan da kaybedersem?” diye düşünüp şifreleri not alıp kasaya koyuyor. Kitabın sonu bizde kalsın, sadede geleyim. Bugün ben banka uygulaması şifremi unuttum. Bir yere not almıştım. Not aldığım yeri de unuttum. Hasılı, bir şifresini kaybeden adam da ben oldum. Sonra müşteri numaramı bilmediğim ve kartım olmadığı için müşteri hizmetlerini aradım. Hiçbir şeyim olmadığı için şifremi alamadım. Ama bendim işte. Sonra IBAN numarası aklıma geldi. IBAN’dan hesap numarası ve müşteri numarasını çıkarttım. Oradan diğer kimlik bilgileriyle, NFC ile kimliğimi okutarak, sağlı sollu -bir suçlu gibi- fotoğrafımı çekerek uygulamayı “Benim, vallahi billahi benim,” diye ikna etmeye çalıştım. Sonunda oldu. Yani bankamıza bile kendimiz olduğumuzu ikna etmemiz bu kadar zorken, senelerdir kendimiz olmayan bizleri gören kişilere de hak vermedim değil. “Hayır, bu sen değilsin.” Yahu, benim! Bu da yeni versiyonum. 16 Pro Max bilmem ne modelim. Telefon yükselirken iyi, biz yükselince tükaka tabii.


Bir Instagram hikâyesinde, “Dil çalışırken üşenirseniz, dil de size üşenir,” diye bir söz okudum. Her şey için öyle değil mi? Namaz kılmak için, kitap okumak için, iletişim için, sanat için... Üşenmek de dozunda. Hayatta kaskatı olmak da iyi değil, tamamen salmak da. Hayat biraz esneklik istiyor. Çizgileri olan bir esneklik... Böylece de insanlar size saygı duyuyorlar. Bu bir his, enerji. Bilemiyorum. İnsanın omuzları daha dik, elinden geleni yapmış halini seviyorum. Kendimin de öyle. Belki de bu yüzden bu kadar didiniyorum.


Öfkem geçecek. Dinginleşeceğim zamanla. Bu olanları görmezden geldiğim için değil. Olanları yok saymayacağım. Kalbimi bin parçaya böldüğünüz hâl hala aklımda. Ama ne biliyor musunuz; kişisel bir savaş değil bu. Sizin kavganızın yükünü ben sırtlanmayacağım. Kafanızdaki kişi değilim, hiç de olmadım.

Adım adım.


Sabırla...


Şeyma

Yorumlar

Popüler Yayınlar