Ve Şükür

Selam blogcum,

Klavyeyle yazıyor olmamın mutluluğunu yaşıyorum şu an.

P harfim takıldı bir süre gerçi. Şimdi yazdıkça bu takılmalar azalıyor ve sonrasında geçiyor. İnsan da böyle değil mi? Alıştığın bir şeyi uzun süre yapmayınca takılıyorsun. Sonra sonra açılıyorsun. Aynı ritmi yakalıyorsun ve uğraşmaya devam edersen önceki halini aşıyorsun bile. 

Umut apaçık görünüyor. Güzeel. 

İnternet işimi hamdolsun halledebildim. Kimlik bilgilerim gitti tabi. Allah kötü insanların eline düşürmesin. Bu kadar ucuz işler için insanları oyalamanın, yormanın da bu dünyada değilse de şüphesiz öte alemde bir karşılığı olacaktır. Bu vebal de o kimselere yeter diye düşünüyorum. Yetmediğini düşünen aklı sıra uyanıklar cehennem taşlarını kendileri taşısınlar. Ahımız da bir kara bulut gibi onları takip etsin. Kimseye mi güvenmeyelim arkadaş kimseye mi güvenmeyelim.

Neyse dur sinirim girdi araya pozitiften negatife geçmişim yine. Çok şükür gerçekten birkaç ufak sıkıntı dışında işleri hallettim.

Bazı sıkıntıları kendime sakladım. Ütüledim, katladım, hurçlara koyup bazaların altına attım. Eee hayat böyle şekercim her şeyi herkese anlatırsak işimiz iş.

Bazı meseleleri atlatabilmenin haklı gururunu yaşıyorum. Bir taraftan da hafif gri bir gelecek endişesi hakim. Seneye ne yapsam ki diye düşünüyorum. Bugün bitti seneyeyi düşünüyorum. Abartma Şeyma bir dur diyorum. Sonra durmuş gibi yapıyorum. Arka planda o dönüyor. Anca bu kadar oluyor blogcum çok fazla da üstüme gitmek istemiyorum.

Kapanmamış hesaplar kaldıysa da umursamıyorum. Elbet bir gün kapanır. Zaman aşımına uğrar. Kendiliğinden düşer. Af çıkar. Borcumuz silinir falan. Böyle şeyler her zaman olur. Kimseden bir af falan istemiyorum. Edeceksem tövbemi ben Allah'a ediyorum.

Balkonun kapısından rüzgar esiyor.

Zeytin ağacım geçen gün televizyon masasından aşağı yuvarlandı. Darbe üstene darbe. Onu balkona çıkardım. Bura senin memleketin zaten bak başının çaresine dedim. Ne kadar bakabilir artık bilemiyorum.

Yaprak güzelim yolda epey hırpalandı. Eve gelince de mucizevi bir şekilde toparlandı. Müthiş güzel bir olay. Nerdeyse iki buçuk senemiz beraber geçmiş. Gerçi çilekçimle bile bir seneyi devirmişiz. Zaman ne çabuk geçiyor blogcum. Islak bir sabun gibi biz köpürtmeye çalıştıkça elimizden kayıp duruyor, hayret ediyorum.

Bazen dertlerimi fazlaca büyütüyorum. Ulan bunu nasıl çözeceğiz şimdi diyorum.  Sonra sen neler yaptın diyorum. Kendine gel sen şeyma ziyagilsin diyorum. Motivasyon desen var blogcum bazen(leri) acayip eğleniyorum.

Geçen sene bu zamanlar neye dertlenmiştim diye bir hatırlayayım dedim. Aman ya Rabbi. Geçen seneden bu zamana ne kadar değişmişim. Ben bir şeylere hazır oldukça mı seviye yükseliyor yoksa seviye yükselip ben geçince mi seviye atlamış oluyorum merak ediyorum.

Hayat imtihanlarla dolu blogcum. Hayat üniversitesi oku oku bitmiyor. Her dönem bilmediğim dersleri seçmeli seçmesiz almış bulunuyorum.

Kul sıkışmayınca bazen Hızır yetişmiyor. Belki diyorum bu olanlar o duaların kabulüdür. Ya Rabbim senden geldi kabul ediyorum.

Allah'ım Seni beni sevdiğin kadar sevemem ama Seni gücüm yettiğince seviyorum. 

Sen'den bağışlanma diliyorum.

Bağışlanma diliyorum.

Diliyorum.

Şükürle...

Ş.




Yorumlar

  1. Gerçekten hayat imtihanlarla dolu, zor geçiyor bazı dönemler:) İşlerini yavaş yavaş yapabilmene sevindim:) Bu arada gözüm elindeki içeceğin rengine takıldı, çok hoşuma gitti desem:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elimdeki içecek Ankara da tatlış bir kafenin hibiskus şerbeti. Orda bir iki çeşit şerbet daha var sevenleri var. Tekne kafe. Kızılaya 10 dk yürüme mesafesinde şirin bir kitap kafe. Severiz kendilerini ve öneririz de. :)

      Hamdolsun işlerim rast gitti inşallah bundan sonra da böyle olur. Biraz yorulduk ama dilerim güzel vakitler geçiririm burada. :)

      Sil
  2. Sanırım bir sorunu çözünce sonraki levele geçmiş oluyoruz. Ben kendi adıma öyle hissediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olabilir. Sonraki levele geçince de zorluk artıyor tabi :)

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar