Gün 17

 Bismillah

Büyük konuşmamak lazım blogcum. Konuştuysak derhal tövbe etmek lazım. Gözyaşlarıyla suladığım bu geçmiş ve aynı şeyleri konuşup durduğum tüm bu haftalar. Bir bırak bileğimi, bir yürüyeyim, koşayım nefes alayım. Yok. 

İnsan ne yaptığını bilse yapmazdı. Ama anlatsan yine anlamaz. Ben bu düğümü büklüm büklüm olup da göğsüme oturana kadar sakladım. Ciğerlerimden küçücük bir hava geçecek  delik kalmayıncaya kadar sakladım. Ben bu yükü taaa nerden nereye sırtladım, bilemezsin blogcum.

Soracak olursan iyiyim. İnadına değil öylesine iyiyim. Namazda seccadeye ağlarken iyiyim. Konuşurken sesim titrerken iyiyim. Aynı soru tekrar tekrar sorulurken iyiyim. Öylece yani.

Jehan Barbur'un bir şiiri var "bir ara sokakta ölmüşüm/ öylece yani/ birden bire" diyor. Güzel şiirdir. Okumanızı, dinlemenizi tavsiye ederim. 

Çay koymuştum soğumuş. Benim evime benden habersiz geliniyor. Ulan diyorum kabul etseydin şu teklifi. Evet deseydin ne olurdu acaba? Coşkulu bir evet evet evet. Sonu karanlık dünya. 

İnsanlar da bir garip. Sadece kendi planları var. Bilerek duymazdan geliyorum. Bilerek bilmezden geliyorum. Bana yaptığının aynısını yapıyorum. Allah affetsin bir miktar keyif aldığımı da söylemeden edemeyeceğim. Men dakka dukka işte. Eden bulur. Bu işler böyledir. 

Elimizin tersiyle gözyaşımızı silip yaşamaya devam ediyoruz. Evet canım hala. 

İnsanın sancısı insana yeter. İnsansa. 

Başkalarına bakmaya tahammülüm yok. İnsanlar beni dehşete düşürüyor. Nasılından çok nedenini düşünürsem herkesi affediyorum. Sonra nasılı sinirime dokunuyor. Sonra nedenlerin çünküleri fazlaca bencil. Vazgeçiyorum. 

Çiçekleri sulamalı. Şu kitabı bitirmeli. Çay tazelenmeli. Yatsı kılınmalıdır.

Moraller italik. 

Eh son hacıyatmazlardan kimler kaldı. 

Umutla...

Ş.




Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar